DÜNYA KAÇ YILDIZLI OTEL?

Geldiğimiz yol gittiğimiz yol olacak,tanıdık geliyor olmalı yüzler,sesler kokular..Evet dünya bir otel, hizmetin self servis yapıldığı komple bir tesis.Çocuklar ödevlerini yapmak için odalarına çekilip sessiz bir mekan ararlar ya işte biz de ödevlerimizi koltuğumuzun altına sıkıştırıp geldik dünyaya.Bu otele gelirken rezervasyonu biz yaptırmadık.Adımıza çok önceden rezerve yapılmıştı bu ağaç gölgesi.Adına ne dersiniz bilemem karar bizim dışımızda bir güç tarafından belki de binlerce yıl önce verildi.Bu iradenin tecelli edeceği adres,mekan tesadüf mü acaba yoksa ağırlık merkezine göre mi hesaplanıyor gibi tuhaf tuhaf şeyler geliyor aklıma.Sınır ne hangi sınırda durmalı da insan düşündüğünü dile getirmemeli,yazmamalı?İnşallah düşünce suçu bu otelde yoktur.Bu otelde insanı belirleyen şey sınırsızlık mıdır acaba?Tercihimiz belli oldu aslında,ben insan kadar sınırsız olmalıyım ki bu vasıf üzerimde sırıtmasın.Yoksa tuvalet deliğini mutlaka tutturmalıyım düşüncesi beni asıl işi yapmaktan uzaklaştıracak, yaşam denen olaya odaklanamama neden olacak. Yaşamaya odaklandığımda bu telaş hiç olmayacak,su akacak yolunu bulacak.O zaman  bu otelde yaşam doğallık üzerine kurulmalı.Önemli olan koltuğumun altına sıkıştırılan ve her gün için ayrı ayrı verilmiş ödevleri yapmak olmalı.Otellerin girişinde hayvan giremez uyarıları olur ya burada o yok.Her çeşit canlıyla iç içeyiz.Birlikte yaşıyoruz,bu görünen görünmeyen her şeyle.Bir köşesinde öyle dereler,verimli topraklar,ağaçlar,...İnsanlar bolluk içinde.Bir köşesinde susamış dudaklar,aç bedenler ve yürekler.Tasvireden biri olarak bu köşeler arasında tercihten uzak olmam ne anlama geliyor acaba?İçimden paylaşmaktan çekindiğimiz mutluluğu,sırtımıza bir kambur gibi yerleşen acıyı eşit oranda dağıtsak,herkes burada herkes kadar sevinse,herkes kadar üzülse diyorum.Bu satırları bundan yirmi yıl önce yazsaydım DGM'de yargılanır,bir ceza evinde sosyalistlerle yatardım herhalde.Bir taraftan da şunu düşünüyorum:İradesiz olduğumuz o anlarda koltuğumuz altına sıkıştırılan bu ödevlerin niteliği içeriği aynı mı  acaba?Eğer aynı değilse zorluk derecesine göre bu sınavın puanı da farklı olacaktır.Eğer böyle ise yukarıdaki eşitlemeci, indirgemeci mantığı şimdi hemen fark ediyorum,fakat bir taraftan da ödev aralarında açık menüden sınırsızca faydalanmak istiyorum.Neyse bu otele geliş biçimimi sorgulayarak başımı belaya sokmak istemiyorum.Bu hali kabulleniyorum,iş bu otele geldikten sonra,ortam şartlarına göre hazırlanmış olduğunu bildiğim,zorluğu kolaylığı buna göre belirlenmiş sorulara doğru cevaplar vermek.Doğru cevapları vermeye uğraşırken yaşam alanı sınırlandırılmış bu otelde belirlenen sınırlar içinde sınırsızlığı yaşamak en doğrusu gibi geliyor bana.O zaman çevre duvarlarını yıkmaya çalışmadan, bu alan içinde yerdeğişikliği yapabiliriz.Oda kapma yarışı,serin ırmakların kenarında yaşama arzusu insani vasıfların içine dahil olabilir.Öyle ya insan bu iradeyi göstermezse hepten uzaklaşır yaşamdan ve gelirken gördüklerine selam vererek döner aslına.
                                                                         SEVGİLİ EŞİMDEN...

Yorumlar

Yorum Gönder

Bu blogdaki popüler yayınlar

ETLİ KÖMBE

"AK PÜRÇEKLİ,İZZETLİ CANIM ANAM..."

BALIK KEYFİ