YAŞAMIN SONRAKİ YILLARI
Düşünebilmek bir insanı eşsiz yapar,sürekli öğrenebilme de öyle.İnsan olgunlaştıkça enerjisini doğru yönlendirmeyi öğreniyor,kendini yönetebiliyor.İnsan hayat defterinin sayfalarında ilerledikçe sanki gülümseyen bir yüzde akan gözyaşlarını görüyor.
İnsan duymayı,duymadıklarını söylemeyi ,kısacası gerçekliği bilmeyi istiyor.Evet bu da insana zamanın armağanı,soru sorabilmek ama doğru soruyu sorabilmek.
Hayata başlarken sahip olduğumuz potansiyelin çoğu hala bizimle kalmışsa sorun var.Eskimiş bakışlar , gereksiz duygusal yükler bizi bir adım ilerletmezken boşluğa götürür.Duygularımıza elbette saygı göstermeliyiz,onlar bizim gerçeğimizdir ama bize faydası olmayacak eskimiş duyguları her an yanımızda taşımak bizi ağırlaştırır, enerjimizi tüketir.Gerideki öfkeler,başarısızlıklar,pişmanlıklar,acılar salıverilmeli negatif enerjiden,kendimizi ve etrafımızdakileri bağışlayarak kurtulmalıyız.
İnsan kendini fethedebilmeli,bunun içinde kendini tanıyabilmelidir..Ne istiyorum? Ben kimim?Duygusal ve fiziksel olarak sağlıklı mıyım?İlişkilerim nasıl ?Sorularının cevabını verebilmem benim hayat dengelerimin sahibi olduğumu gösterir. Düşünce biçimimiz , potansiyelimizi görmemize vesiledir.Hayata pozitif bakış açımız,hayat enerjimizin kaynağıdır.
Sonraki yıllar insana sevgi, şevkat ve dostluğun insan sağlığı için vazgeçilemez olduğunu kanıtlıyor.İnsanın hayat kalitesinin yükselmesinin zemini bu kavramlara dayanmaktır.Hayatta bir yerlere gelebilmekte ,bulunduğun yerin keyfini çıkarabilmekte sağlıklı insan işi.
Sevgim benim çekirdek değerim,özgürlüğüm,inancımdır.Benim sınırsız güvenim,mutluluğumun ve huzurumun kaynağıdır.Daha fazla çikolata yemek, daha fazla gülmek, daha fazla yağmurda kalmak,daha fazla papatya toplamak için bir sebebim var,SEVGİM,EŞİM...
İki satır bir şeyler yazıcam, sağım olum edebiyatçı .Korkuyorum valla,kendine gel sen bir fizikçisin derler diye...
YanıtlaSil